İl Müdürlüğümüz koordinesinde İl Özel İdaresi'nin finansman desteği ile arıcılık yapan her çiftçimize, içerisinde arı kolonisi de bulunan 5'er Kovan olmak üzere toplam 570 adet arılı sepet kovanı dağıtıldı.
Valimiz Sayın Ekrem Canalp'i katılımı ile gerçekleştirilen törende; İl Müdürümüzün açılış ve bilgilendirme konuşmasının ardından çiftçilerimize arılı kovan dağıtımı gerçekleştirildi.
Türkiye Bal Üretiminde Dünyada İkinci Sırada…
Programda bir konuşma yapan Valimiz, Dünyada Çin'in ardından en fazla bal üreten ikinci ülkenin Türkiye olduğunun altını çizerek, “Peki, bu başarıya nasıl ulaştık? Alışık olmadığınız bir ifadeyle söylemek istiyorum: Biz bu noktaya yalnızca başarılı projelerle değil, birçok başarısız projenin ardından ulaştık.
1990'lı yıllardan itibaren, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları aracılığıyla ülkemizin birçok yerinde arıcılık projeleri hayata geçirildi. Üreticilerimize, köylülerimize, çiftçilerimize kovan dağıttık. Bu projeler yıllarca sürdü. Ancak zamanla gördük ki, bu projelerin büyük bir kısmı başarısız oldu. Kovanların önemli bir bölümü ilk yıldan itibaren söndü, takip eden yıllarda da bu sayı azaldı. Beş yılın sonunda üreticilerin elinde çok az sayıda kovan kaldı" diye konuştu.
“Bardağın dolu tarafına da bakmamız gerekiyor"
Yürütülen projelerden sadece başarısızlığı değil bardağın dolu tarafına da bakamının önemli olduğunu ifade eden Valimiz, “Her ne kadar %90-95 oranında kovanlar söndüyse de, kalan %5-10'luk kesim bu işi öğrendi. Arıcılığı sürdüren üreticiler deneyim kazandı. Sonrasında ise bu bilgi ve tecrübe, çevredeki diğer vatandaşlarımıza örnek oldu. Böylece arıcılık yaygınlaştı ve gezginci arıcılık gibi yeni uygulamalar da benimsendi. Kış aylarında iklimin uygun olduğu bölgelere kovanlar taşınarak üretim sürdürüldü.
Bugün Türkiye'nin Çin'den sonra Dünyada en çok bal üreten ikinci ülke olması, bu azim ve mücadelenin sonucudur. Bu başarı bize gösteriyor ki, üretime ve desteklemeye devam etmeliyiz. Üç yıldır aralıksız olarak kovan dağıtım törenleri düzenliyoruz. 2023 yılında 4 bin 700, 2024 yılında ise 5 bin adet kovanı üreticilerimize teslim ettik. Elbette bunların bir kısmı sönecek, bu doğaldır. Ancak kalanlar yeni koloniler oluşturacak ve bu çark büyüyerek devam etti. Yaşadığımız süreç tam anlamıyla bir kartopu etkisidir" dedi.
“Geleneksel kovanlar, doğal koloni gelişimini teşvik eden önemli bir araçtır"
Valimiz, “Bu yıl, geçen yıllardan farklı olarak geleneksel sepet kovanlarını üreticilerimize dağıtıyoruz. Bu kovanlar, doğal koloni gelişimini teşvik eden önemli bir araçtır. Fenni kovanlarda genellikle insan müdahalesiyle kraliçe arılar yönetilirken, geleneksel kovanlarda kraliçeler doğaya çıkarak kendi kolonilerini kurar. Bu da biyolojik çeşitliliğe ve tozlaşma verimliliğine büyük katkı sağlar.
Ancak yalnızca üretimi artırmak yeterli değildir. Katma değeri yüksek ürünleri de ortaya koymalıyız. Bu doğrultuda Oyma Taş Gıda İhtisas OSB'de parsel tahsislerine başladık. Bu bölgede kurulacak tesislerle yalnızca balı değil, propolis, polen, arı sütü gibi diğer arı ürünlerinin de işlenip paketlenerek hem yurt içinde hem yurt dışında raflarda yer almasını hedefliyoruz.
Bu projeye katkı sunan herkese şükranlarımı sunuyorum. İl Özel İdaremize, Genel Sekreterimiz Abdülkadir Bey'e, İl Tarım Müdürlüğü personelimize, Mehmet Bey'e ve Arıcılar Birliği'ni de tebrik ediyorum" diye konuştu.
Programa; Valimizin yanı sıra Kozluk Kaymakamı Ekrem Güngör, Sason Kaymakamı Furkan Başar, İl Özle İdaresi Genel Sekreteri Abdulkadir Özer, İl Müdürümüz Mehmet Aydın, İl Müdürlüğümüz personeli ile arı üreticileri katıldı.